Boşanma kararı verilmesi sebebiyle, mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteğinde bulunabilir. Maddi tazminat isteyen eşin kusursuz olması gerekmez. Daha az kusurlu olan eş tarafından da maddi tazminat istenebilir.
Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilecektir. Ancak manevi tazminatın irat biçiminde ödenmesine karar verilemez.
Maddi ve manevi tazminat aynı nafaka istemlerinde olduğu gibi boşanma davası süresince veya ayrı açılacak bir dava ile istenebilecektir. Hakim ancak boşanmaya karar verdiği taktirde maddi ve manevi tazminata ilişkin bir karar verebilir. Maddi ve manevi tazminatın ödenmesine ilişkin karar ancak kararın kesinleşmesiyle hüküm ifade eder. Kararda maddi ve manevi tazminat miktarları ayrı ayrı gösterilmelidir. Maddi ve manevi tazminatlar kararın kesinleşmesinden itibaren muaccel olacağından, karar kesinleşmeden icra edilemez ve faiz işletilemez.
Maddi-manevi tazminat olarak istenen miktar üzerinden başvurma harcı, peşin harç, karar ve ilam harcı alınamayacağı gibi bu talep sebebiyle tarafların yarına karşı vekalet ücretine de hükmedilemez.
Maddi ve manevi tazminat boşanma davası esnasında istenmediği taktirde kararın kesinleştiği tarihten itibaren 1 yıl içinde ayrı bir dava yoluyla istenebilir. Ancak, boşanma davası sonuçlandığından maddi ve manevi tazminat talepleri boşanmanın fer'i niteliğinde sayılmayacağından adi bir alacak davası gibi nispi harca tabi olacaktır. Dolayısıyla maddi ve manevi tazminat taleplerini boşanma davası ile birlikte iletmekte büyük yarar vardır.
Konusunda uzman bir İzmir boşanma avukatıyla iletişime geçerek dava yoluyla tazminat talebinde bulunmak hakkınıza ulaşmada büyük bir önem arz etmektedir.
İlgili Yazılar; Anlaşmalı Boşanma, Avukatsız Anlaşmalı Boşanma, Şiddetli Geçimsizlik
Comments